4 Şubat 2009 Çarşamba

Metrobüs: Ortadan Yarılan Otoban

E5'ten her geçişte metrobüs isimli otobüs ve onun özel yoluyla yaratılan inanılmaz çirkinliğe, kilometrelerce yol boyunca otobanı karnıyarık gibi yarıp ortasından -taa eskiden vazgeçilmiş otobüs yolunun geçirilmesine, belediyenin Istanbul'un tek ve sonsuza kadar sahibiymişcesine yarattığı ve neredeyse geri dönüşü oldukça zor çirkinliğe dayanamıyorum:( Biliyorum pek çok insanın çok işine yarıyor, Tüyap'a giderken ben de kullandım. Ama:

1- Yollar daraldı; hatta şeritler de... Sürücüler mutlaka farkındadır şerit genişliği azaldı. Dolayısıyla yan şeriteki arabalar da siz de hızlı gitme niyetindeyseniz, bu olamıyor. Dikkatli olmak gerek. Azıcık yalpalamada yandaki araca değebilirsiniz...

2- Dünyada otobanının ortasından otobüs yolu geçen bir ülke bilen var mı???

3- İnanılmaz bir görsel kirlilik. Son derece çirkin. Kilometrelerce demir... Üst geçit, üst yol, direk.... Bu çirkinlikle mi "Avrupa kültür başkenti" olunacak? O da ne demekse! İstanbul'un böyle bir betimlemeye ya da ünvana ihtiyacı mı var???

4- Cevizlibağ civarındaki "göksel daire" başka ad bulamadım. Çirkinlik ötesi bir nesne. Ve çok tehlikeli duruyor. Hem metrobüs denen otobüs hem de alttan geçen araçlar için.
5- Bir belediyeye nasıl oluyor da tüm insanlığa ait İstanbul gibi bir kenti böylesine KESİP BİÇME, mahvetme, çirkinleştirme hakkı verilebiliyor? Bu hakkı onlara kim verdi? ve kim onay verdi?

6- Dünyada ve Türkiye'de o kadar çok haksızlık, çirkinlik, yolsuzluk, dayanılmaz olay var ki zaten genelde tepkisiz bir ulus olarak artık hiç birine sesimizi çıkaramaz, sadece oturup sesizce seyreder olduk...:(

Boğaziçi köprüsünden karşıya gidip geldim bugün ve bir kez daha inanamadım kilometrelerce otobanın yarılmasına, ve kimsenin ses çıkarmamasına, ve bunu yapanların "cesaret"ine, zevksizliğine... Merak ediyor insan bunların hiç mi şehircilik, ulaşım, vb. uzmanları yok, ya da hiç mi gelişmiş ülke kentlerini incelemezler.... Buna harcayacakları çabayı yer altından gidecek raylı bir sisteme harcasalardı da tüm İstanbullular tarafından iyi duygularla anılsalardı!